İzmir Kadın Müzesi

YARATICI KADINLARIN MEKANI: İZMİR KADIN MÜZESİ Müzelerin bir toplumun kültür miraslarının gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlama sorumluluğunun yanı sıra; bilgi birikimlerini değerlendirme, yorumlama ve sunma yöntemleriyle toplumsal yaşam üzerinde de etkin bir role sahip olması, bir toplumda kadın müzesi kurulmasının gerekliliğini açıklamaktadır. Nesne merkezli müzecilik anlayışından ziyade insan merkezli müzecilik anlayışının en önemli örneklerinden biri olan kadın müzesinde amaç, kadınlara ait özel bir mekan yaratmaktır. Bu mekanda hedeflenen, kadını içinde yaşadığı toplumdan soyutlayıp bir kadın erkek ayrımcılığı yaratmak değil, kadının yaratıcılığını ve üretkenliğini ortaya çıkaracak orijinal eserlerin ve görsel işitsel malzemelerin bir araya getirilmesiyle toplum ile olan bağlarını güçlendirmek ve unutulan geçmişini bir müze ile fark edilir kılmaktır. Kişisel anmalar için oluşturulmuş anı müzelerinden kadın sanat müzelerine; ulusal ve bölgesel kadın tarihi müzelerinden kentin kadın tarihini ele alan müzelere ve feminist kadın müzelerine değin dünyada çeşitli konularda 70’in üzerinde kadın müzesi bulunmaktadır. Bu müzeler çoğunlukla birkaç kadının kişisel çabaları ile kendilerinin varlıklarını hatırlatmak, kanıtlamak için oluşturdukları müzelerdir. Hepsi bir ihtiyacın sonucu ortaya çıkmıştır. Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Çin, Avusturya, Kanada, Avustralya’dan İran, Senegal, Hindistan, Kore, Sudan’a kadar dünyanın birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkesinde kadın müzesine ihtiyaç duyulmuştur. Konunun uzmanlarının katılımıyla gerçekleştirilen toplantılarda yaşanan yoğun tartışmalar ve fikir alış verişleri sonucunda, Türkiye’nin ilk kadın müzesi İzmir Kadın Müzesi’nin misyonu belirlendi: Anadolu kadınının unutulan geçmişini, gücünü tüm dünyaya hatırlatmak, Anadolu kadınının yaratıcılığını ortaya çıkarmak, kendine güvenini desteklemek, kendi geçmişine ait özel bir mekan yaratmak. Çünkü; Hitit, Yunan ve Roma’nın Ana Tanrıça’sından; Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve özellikle de Cumhuriyet kadınına kadar Anadolu kadını, uzun tarihi boyunca her zaman kendi seçtiği yolda yürüyen öncü kadın olmuştur. Kadının doğduğu bu topraklarda binyıllardır yaşayan Anadolu kadını; hala dünya kadını için güçlü bir modeldir. Kadın, ilk başlarda dünyanın merkezi idi. Çünkü hayatın devamı onun elindeydi. Erkek, kadının karnının şiştiğini ve ardından bir bebek doğurduğunu gördüğünde kadını tanrılaştırdı. Ancak kadının egemenliği kısa sürdü. Erkek fiziksel gücünü keşfettiğinde kadını bulunduğu yerden indirdi ve kendi egemenliğini kurdu. Kadının Ana Tanrıça kültü ile başlayan serüveni bizi biraz mitolojiye biraz da gerçek yaşanmış öykülere götürdü. Böylece müzemizde mitolojik kadın kahramanlar yerini şimdiden almıştı: Kybele, Artemis, Puduhepa, Omphale, Aspasia. Mitolojik kahramanlardan Bizans imparatoriçelerine, Osmanlı hanımlarına ve modern Cumhuriyet kadınına uzanan araştırma sürecimiz müze var oldukça devam edecektir. Çünkü, müzemizin en önemli amaçlarından birisi de, Anadolu kadını konusunda zengin bir araştırma merkezi olmaktır. Anadolu kadını hakkında araştırmalarımızda, Ege Üniversitesi akademisyenleri ve Ege Üniversitesi Kadın Araştırma Merkezi yetkilileri bize en çok yardımcı olan kaynaklar oldular. Antik çağ, Osmanlı, Cumhuriyet dönemlerinde yaşamış kadınların izleri sürüldü, onlar hakkında bilgi toplandı. Konunun uzmanları konferanslar ile bizleri bilgilendirdi. Nesne merkezli müzecilik anlayışından insan merkezli müzecilik anlayışına geçen çağdaş müzeciliğe uygun olarak; Anadolu kadınını tanıtırken eğlendirmeyi, bilgilendirmeyi, şaşırtmayı, düşündürmeyi ve duygulandırmayı hedefleyen müzemizde yer alan aşağıdaki bölümler; tüm dünya kadınlarına esin kaynağı olacak ve onlara kendi güçlerini hatırlatacaktır: “Bizim kadınlarımız, bazı yerlerde Avrupa kadınlarını bile gıptaya sevk edecek kadar ilerlemişlerdir ve eğer kadınlarımız yalnız bu yönü düşünür ve yalnız şıklıkta zarafette Avrupa kadınlarını geçmeyi kabul ederse, kadınlık hayatında dolayısıyla bütün milletin hayatında varmak istediğimiz mutlu inkılaba ulaşmakta kolaylık sağlayamayız… Kadınlık meselesinde asıl mücadele alanı kadınlarımız için görünüş ve kıyafette başarıdan çok; asıl başarılı olunması gereken alan; ışıkla, kültürle, gerçek faziletle süslenmek ve donanmaktır.” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünün ne kadar doğru olduğunu kanıtlamak istercesine Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında kadınlarımız başarıları ile konuşulmuştur. Bunlardan biri olan Sabiha Gökçen’i İzmir Kadın Müzesi girişinde uçağıyla uçarken ya da odalardan birinde Bedia Muvahhit’i tiyatro sahnesinde görmek; ilk opera sanatçısı Belkıs Aran’dan opera dinlemek ve onu opera söylerken izlemek; Fahrünnisa Zeid’i resim yaparken; Füreya Koral’ı seramik fırını başında görmek; ilk kadın foto muhabiri Semiha Es’i fotoğraf çekerken izlemek ve bu yaratıcı kadınlar arasında kendi yaratıcılığınızı keşfetmek isterseniz İzmir Kadın Müzesi’ni ziyaret etmenizi öneririz. Anadolu Kadını hakkında ne biliyoruz? Ana Tanrıça Nasıl ve Neden Ortaya Çıktı? Ne oldu da kadının konumu değişti? Ortaçağ’da Anadolu kadını nasıl yaşardı? Kurtuluş Savaşında uzun süre cephelerde savaşan kadınlarımız kimlerdi? Osmanlı Hanımı kimdi ve nasıl yaşardı? Cumhuriyet’in ilk ressamının, ilk fotoğrafçısının, ilk şarkıcısının, ilk tiyatrocusunun adlarını ve yaşamlarını biliyor muyuz? Bütün bu sorulara cevap bulabilecek bir müze kurmak için yola çıktık… Anadolu Kadınının gerçek değerini tekrar hatırlatmak için yola çıktık… Müzede kadınlara dair gerçekleştireceğimiz anma, adını yaşatma vb. etkinlikleri ile cins, yaş ve eğitim farkı gözetmeden herkesin müzesi olmak için yola çıktık… Kadın Müzesi’nin yer alacağı yapı, İzmir’in en eski yerleşim bölgelerinden Basmane’de Akıncılar Mahhallesi 1298 sokak No: 12-14 adresindedir. 486 metrekare olan yapı; bodrum katı, zemin, ara kat ve 1. kattan oluşmaktadır. Yapının dökme demir malzemeden ana giriş kapısı gibi ahşap kepenkleri de orijinaldir, ancak hızla malzeme özelliğini yitirmeye devam etmektedir. Yapının tavanındaki işli kabartma figürlü göbek süslemesi alt katta varlığını sürdürememişse de, üst kattaki orijinal süsleme varlığını korumaktadır. Birçok nedenle çok özel olan bu yapı, kısa zamanda restorasyon sürecine girmezse tahrip olmaya devam edecektir. Eski evlerimizin; restorasyonu ile kültürel mirasımızın tekrar hayata kazandırılması ve bu yapılarımızın kültürel mirasımızın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasına yardımcı olmak adına bir müze olarak yaşamına devam edecek olması bizleri çok mutlu etmektedir. Uygarlık tarihinin en önemli bölgelerinden biri olan Anadolu’nun kadını, çağlar boyu öncü olmuş ve tarihteki yerini almıştır. Atatürk’ün öncülüğündeki Cumhuriyet Kadını her alanda başarısını kanıtlamıştır. Şimdi, bu kadınların her zaman yaşayacağı ve yaşayan Anadolu Kadınları ile buluşacağı bir müze kurmanın tam zamanıdır! Dilek CANKO ( Kadın Müzesi Koordinatörü )

Üzgünüz. Müzeye ait kayıtlı mekan bulunmamaktadır.
Üzgünüz. Müzeye ait kayıtlı eser bulunmamaktadır.
1298 Sokak, No:14, BASMANE / İZMİR
0232 484 0 481
Ücretsiz
Pazar ve Pazartesi hariç hergün 09:00 - 17:00 arası
Müze Asist - Sesli Sanal Müze Rehberi

Müzeasist

Müzeasist mobile uygulumamızı AppStore veya Play Store dan indirebilirsiniz