Hakkında
4 Ekim 2005 tarihinde müzemizin kapılarını açarken, yalnız Ankara’nın değil öncelikle merkez dışındaki şehir yerleşimlerine açık ve sanat hizmeti sunan bir mekan olmayı hedeflediğimizi belirtmiştik. Geleceğin sanatseverlerine nitelikli bir görsel bellek hazırlamak istediğimizi vurgulamıştık. Hacettepe Sanat Müzesi’nin konuşulan ve paylaşılan hayallerin ötesine geçerek, kararlılıkla ilerlemiştir. Bu nedenle bugün içinde dolaşarak son elli yılın sanatına ve sanatçılarına tanıklık eden “Koleksiyon II” sergisinin oluşmasını sağlayan ilkelerimizi yeniden anımsamakta yarar var: “Genel anlamıyla müze -ki bu tanımlama Uluslararası Müzeler Konseyi/ICOM tarafından yapılmıştır- kültürel değer taşıyan unsurlardan oluşan bir bütünü çeşitli biçimlerde korumak, incelemek, değerlendirmek, özellikle halkın beğenisinin yükselmesi ve eğitimi için sergilemek amacıyla kamu yararına yönetilen sürekli kurum” olarak açıklanır diye belirtmiştik. Geçen süre içerisinde Hacettepe Sanat Müzesi sanatçılarımızın içten ve samimi desteğini aynı zamanda müzemizi ziyaret edenlerin duygusal ve anlamlı izlenimlerini de yanına alarak kesintisiz hizmetiyle müze tanımının içinde gizlenen anlamın sırrını kendi vizyonunun çehresine katarak bugünlere gelmiştir. Diyeceksiniz ki, bir yıl gibi bir süreçte bunları söylemek hatta bu kadar iddialı sözlerle daha ikinci “süreli sergide”, söz yerindeyse “ahkam kesmek” için çok erken… Olabilir! Ama, burada önemli olan bu müzenin fiziki şartları ve eleman gücü ne kadar kısıtlı olursa olsun arkasına sanata destek veren ve sahip çıkan bir üniversitenin bünyesinde yaşamaya başlamasının altını önemle çizmek gerekiyor. Verilen desteğin mütevazı sınırlarını özveriyle aşarak oluşmaya başlayan koleksiyonuyla söylenen sözlerin ne kadar iddialı ve yerinde olduğunu kalıcı ve ayrıcalıklı yapıtlarla oluşan “Koleksiyon II” sergisi göstermektedir. Bu sergi sunumuyla ve çağdaş yaklaşımı ile klasikten enstalasyona varan tavrıyla farklı disiplinlerin aynı çatı altında nefes almasına olanak tanımıştır. Söz koleksiyonun oluşturulmasına gelmişken, sanatçılarımızın desteğiyle geleceğe nitelikli bir müze bırakmak için oluşturduğumuz müzemizin koleksiyon politikasının belirlenmesinde ön yargısız ve tarafsız danışma kurulumuz büyük payı bulunmaktadır. Ortak alınan karalar çerçevesinde Hacettepe Üniversitesi yaşadığı ve onu besleyen şehre karşı sorumluluklarını bilerek ve bu şehrin bir Başkent olması bilinciyle Hacettepe Sanat Müzesi’nin nitelikli koleksiyonunun oluşmasında danışma kurulunun aldığı kararlara sonsuz saygı göstererek attığı her adımı gerçekleştirmektedir. “Müzemizin yaşadığı şehrin ‘görsel-kültürel’ yapısına farklı bakış açısı kazandırma gibi bir hedefi varsa ve buna müze olarak seçilen mekanın fiziki şartları elverdiğince uygun hale getirilerek nefes alacağı şehirde sanat için eksiklikleri giderme “misyonu”nu da eklersek…” diye sözlerimize devam etmiştik. Bir sene gibi kısa bir süreç içerisinde böylesi bir misyonu gerçekleştirmek için değil yürümek adım atmak bile imkansız olabilir. Bunun farkındayız! Ama, müzemizin açıldığı günden itibaren gerek mekanın gerekse sanatımızın ve sanatçılarımızın tanıtımı için seçtiğimiz hedef kitle olan çocuklarımıza ve gençlerimize yönelik girişimlerimizin sonuçları, beklediğimizden daha olumlu ve müze eğitimi konusunda farklı yolları denemek için zemin hazırlayıcı olmuştur. İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderdiğimiz mektupların ve sanatçılarımıza ait afişlerin yanıtı hemen gelmiş ve yaklaşık 1000’i aşkın anaokulu, ilköğretim, orta ve lise olmak üzere çocuklarımız ve gençlerimiz daha doğrusu Türkiye’nin yarınları müzemizi ziyaret etmiştir. Ziyaret eden okullarımız bizim hedeflediğiz yani şehrin merkezinden değil daha sınıra yakın ve merkezden uzak ilçelerden olması ve ilginin oldukça yüksek olması da değinilecek bir diğer önemli konudur. Bu ilçelerimiz arasında Altındağ, Mamak, Etlik’ten gelen öğrencilerimiz bizi memnun etmiştir. “Üniversitemize, yaşadığımız topluma sunacaklarımız/kazandıracaklarımız ve bugüne kadar göz ardı edilip üzerinde pek de durulmayan müzenin yapılanması, içinde bulunan koleksiyonun envanterlenmesi ve geleceğe yönelik tüm aktarımların geçmişten/ bugünden gelecek nesillere ışık tutması, bilgi vermesi, sanat dallarının en iyi örneklerini sunması, çağdaş bir yeni neslin görsel ve bununla birlikte kültürel belleğinin oluşmasında üzerimize -müzecilik adına- düşenlerin altını iyice çizmek gerektiği kanısındayız.” Atını çizeceklerimizin somut göstergesi duvarlardaki resimleri izleyerek ve heykellerle ayni boşluğu paylaşarak gezen çocuklarımızın ve gençlerimizin yüzündeki bazen hayrete bazen de hayranlığa varan duygu titreşimlerini boşluğa bırakarak mekanı terk etmeklerini görmek ve daha sonra özellikle aileleri ile tekrar müzemizi ziyaret etmeleridir. Çocuklarımız ve gençlerimiz “yaşayan müze” olmayı hedefliyoruz ilkemize, fiilen anlam katmıştır. Çağdaş müzelerin , Türkiye’deki konumu ve yerinin belirlenmesinde “yaşayan müze” ilkesinin ışığında kurulan Hacettepe Sanat Müzesi, görev ve sorumluluğunun bilinciyle eyleme dönüşen her düşüncenin arkasında olup; öncelikle Başkent sanat ortamına yeni bir soluk kazandırmak için “müzecilik” konusuna önem vermektedir. “Çağdaş Müze” kimliğinin oluşması ve bunun altında yatan bugünün geleceğe aktarılması özünden beslenerek gelecek adına koleksiyonunu oluşturmaktadır. Yeniden tekrarlıyoruz Türkiye’de IX. yüzyıldan günümüze önemli örnekleri ilk olarak İstanbul’da karşımıza çıkan, kurulma amaçlarının başında plastik sanatlar alanındaki somut verilerin bir araya getirilmesi, sergilenmesi ve korunup gelecek kuşaklara aktarılması görevlerini üstlenen sanat müzelerimizin sayısı, ülke nüfusu ve il sayısı düşünüldüğünde minimum ölçekte kalmıştır. Bununla birlikte işlevlerinin yerine getirilip getirilmediği, ne kadar izleyiciye/araştırmacıya ulaştıkları ve hepsinden önemlisi yeni kuşakların ilgisini çekip çekmedikleri uzun yazılar ve tartışmaların konusudur. Zaman özel müzelerin ve üniversitesi müzelerinin kurulmasından yana akmıştır. Durum böyleyken, “Hacettepe Sanat Müzesi’nin sanata, sanatçıya ve yaşadığı topluma karşı görev ve sorumlulukları hayli ağırdır. Bu nedenle kendine, “yüzü ileriye dönük” bir müzecilik anlayışını hedeflemiştir.” Bu fikirden yola çıkarak ikinci süreli sergimiz ile sanatseverlere kendimiz unutturmadan, duvara astığımız resimlerin yerini ve çivi sayısını ezberlemeden yeni bir oluşumla Hacettepe Sanat Müzesi ilk açıldığı günün verdiği enerji ve geleceğe olan inancını sanat adına yüksek tutarak yeni heyecanları paylaşmak, Türk Plastik Sanatları’nın yakın tarihinin seçkin örneklerinin nabzını tutmak ve gençlerimizin sanatçılarımızı daha yakından tanımaları için bir kez daha sizleri mekanına davet ediyor. Hacettepe Sanat Müzesi’nin daha geniş bir alana yayılacağını umutla planlarken beklentimizi yeniden vurguluyoruz: “Hacettepe Sanat Müzesini yaşatma ve yarınlara güçlü bir donanımla hazırlama ve aktarma görevi hepimize düşüyor.” Öğr. Gör. Dilek Şener Hacettepe Sanat Müzesi Müdür Yrd.
Mekanlar
Eserler
İletişim
0312 305 43 43
Ziyaret saatleri: 10:00-17:00 (Cumartesi-Pazar kapalıdır)